Tesisat Boru ve Bağlantı Elemanları El Kitabı
Tesisat Boru ve Bağlantı Elemanları El Kitabı 123 bir şeklidir ve dramatik sistem arızalarına yol açma olasılığı daha yüksektir. Isı eşanjörleri ve proses boruları gibi, tesisatta akış hızının yavaşladığı alanlar bakterilere, boru yüzeyine yapışma imkânı sağladığı için özellikle hassastır. Hem mikroskopik hem de makroskopik seviyede sıvı akışının “durması” herhangi bir çatlak, eklem, kaynak veya kusurlarda gerçekleşir ve bunlar MIC için tipik yerlerdir. Hafta sonu, gece boyunca veya hatta kısa bir bakım duruşu gibi nedenlerle tesisatta kesilen sıvı akışı, bakteri yapışmaları ve MIC’nin başlatılması için fırsat sağlar. Bakteri bir kere oluştuğunda, paslanma süreci akış tekrar başladıktan sonra bile devam eder. Hidrostatik test, MIC arızalarının başlangıcında görülen bir olaylar dizisidir. Hidrostatik Test Bu dizi şöyle gelişir: - Sistemin sıvı ile doldurulması - Sisteme basınç verilmesi - Kaçak kontrolü yapılması - Sistemin boşaltılması (sistem tamamen kurutulmaz) Korozyon ve Hidrostatik Test Bu test sonrasında, genellikle sistemin devreye sokulmasından hemen önce ve birkaç ay boyunca arıza olmayabilir. Hasar ortaya çıktığı zaman, hidrostatik test ve durgun sıvı kalıntısı genellikle göz ardı edilir ve bu nedenle, hasar klorür kaynaklı korozyon olarak yanlış teşhis edilir. Paslanmaz çelikler, korozyon direncini geliştiren sert krom oksit yüzey tabakaları geliştirmesine rağmen, oksit tabakası hasar gördükten sonra, özellikle konvansiyonel ve MIC korozyona karşı savunmasızdırlar. Kaynak dolguları, alaşım homojensizliği nedeniyle oldukça duyarlıdır. Yüksek gerilim içeren komponentler, MIC kaynaklı stres korozyon çatlaması için potansiyel başlangıç bölgele- ridir. Sıcaklık 10 ºC-50 ºC ve pH 4-9 olan sular ve topraklarda karbon çelikleri, paslanmaz çelikler, alüminyum alaşımları ve bakır alaşımlarında mikrobiyolojik olarak korozyona neden olduğu bilinen birçok bakteri vardır. Bu bakteriler genel olarak aerobik (aktif olmak için oksijene ihtiyaç duyar) veya anaerobik (oksijene gereksinim duymaz, aksine oksijen bakteriler için toksiktir) olarak sınıflandırılabilir. Sülfat indirgeyen bakteriler (SRB) anaerobiktir ve gemilerin ve deniz üstü (offshore) çelik yapıların hızlandırıl- mış korozyon hasarlarının çoğundan sorumludur. Demir ve manganez oksitleyici bakteriler aerobiktir ve sıklıkla paslanmaz çeliklerin kaynak bölgelerinde hızlandırılmış delinmelerle ilişkilendirilir. Mikrobiyolojik korozyonun tanımlanması için, suların, toprakların ve metal numunelerin kimyasal, biyolojik ve metalürjik analizini gerekti- rir. Hasarlı bölgede oluşan tüberküller mikrobiyolojik korozyonun oluşturduğu bir yan üründür. Mikrobiyolojik korozyonun tanımlanmasında ayırt edici bu oluşumun yanında farklı bir ayırt edici özellik de oluşan delinmenin ağız kısmının temiz ve parlak olmasıdır. MIC (Mikrobiyolojik Korozyon) Mekanizması MIC, su ve toprakta bulunan besin maddeleri ve diğer elementler ile beslenen belirli bakteri türlerinden kaynaklanır. Deniz suyu sülfat indirgeyen bakterilerin birincil kaynağıdır (SRB). Biyolojik faaliyetler, ortamın kimyasal yapısını (asit üreten) değiştirir ve ortamı metallere karşı daha korozif hale getirir. Örneğin, demir oksitleyici bakteriler 5 mm kalınlığında 316 paslanmaz çelik tankı bir aydan biraz daha uzun bir sürede delebilir. MIC Korozyon Önlenmesi Mümkünse düzenli mekanik temizleme Bakteri popülasyonunu kontrol etmek için biyosit ile kimyasal muamele Komple drenaj ve kuru saklama Oksijen konsantrasyon hücrelerinin oluşması Sülfat indirgeyici bakteriler Yüzey tufalı* altında, yüzeyde oluşan herhangi bir birikintinin altında, metal yüzeyi ile arasına su girişini ön- leyemeyen pul ve contaların altında, tam nüfuziyet sağlanamayan kaynak dikişlerinde ve yüzeyde biriken su damlacıkları altında bu tip korozyon görülebilir. Bahsedilen bu aralıklara giren su içindeki çözünmüş oksijen, aralığın dip kısımlarında metal ile reaksiyona girerek tüketilir, böylece aralığın dışındaki sıvı ile dip kısımdaki sıvı arasında oksijen konsantrasyon farkı oluşur. Oluşan bu oksijen konsantrasyon farkı nedeniyle bir korozyon hücresi oluşur. Bu hücrede aralığın dip kısmı anot, aralığın dışındaki geniş pasif alan katot olarak davranır ve anot kısmında korozyon başlar. Bu oluşum metalin
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy OTEzMQ==