Page 24 - MTMD E-Dergi 07
P. 24

anı


















                                                                                          Hoca’yı koridorda yakalamıştım. Her iki sınavda aynı soruları

                                                                                          denk geldiğini ve finalde 40, bütünlemede 80 verdiğini söy-
                                                                                          ledim. Cevabı çok enteresandı; “Ben sınav kağıtlarını okumu-
                                                                                          yorum ki, havaya atıyorum. Masaya düşen geçer yere düşen

                                                                                          kalır”, demişti. Çok gülmüştüm ama Doğan Hoca arkasına
                                                                                          bakmadan sarmaşıklı binanın 4. Katındaki bölüm başkanlığı
                                                                                          odasına doğru yürümeye devam etti. Daha sonra arkadaşları-

                                                                                          mın söylediğine göre bakarak benim arkamdan gülüyormuş.
                                                                                          1988-1989 Yaz dönemi sınavlarında Doğan Hoca bir arkadaşı-

            Prof. Dr. Doğan Özgür’ün ismini okula başladığım ilk gün                      mızı kopya çekerken yakaladı ve sınav kağıdını aldı. Sınav kağı-

            öğrendim. Nasıl öğrendiğim çok ilginçtir. 1985 yılı ekim ayının               dının üzerine, bu dersi 1992 yılına kadar almaya devam edecek
            başı ve okulda ilk günümdü. Okul bahçesinde gezerken lisede                   diye yazdı. Bunu da sınıfa söyledi. Devamında, her dönem

            beden eğitimi dersine gelen öğretmenimiz Erşan Ekmekçi’yi                     seni 49 ile bırakacağım. Baban gelip ne vicdansız hocan var-
            bahçede gördüm. Çok şaşırmıştım. Hemen yanına gittim. Lise                    mış 1 puan için öğrenci bırakılır mı diye arkamdan konuşacak
            yıllarında okul basketbol takımında oynuyordum ve beden                       ama sen bu dersi 1992 yılına kadar almaya devam edeceksin

            eğitimi öğretmeni ile aram çok iyiydi. Erşan Bey’e, “Hayırdır                 demişti. Sonrasında ne oldu bilemiyorum ama Doğan Hoca
            hocam, üniversiteye mi başladınız?” diye takıldım. Erşan Bey                  dediğini yapan bir insandı.
            o gün Yıldız Teknik Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nde                     1990 Yaz sınavları yapılırken Doğan Hoca ile koridorda kar-

            çalışmaya başlamış. Nasıl olduğunu sorduğumda Makine                          şılaştık. Doğan Hoca aksayarak yürüyordu. “Hayırdır hocam,
            Mühendisliği Bölümü’nde Prof. Dr. Doğan Özgür’ün isteği ile                   geçmiş olsun” dedim. Doğan Hoca cevap vermeden Oğuz
            üniversiteye geçtiğini söyledi. Tabii ki Prof. Dr. Doğan Özgür’ün             Hoca (Prof. Dr. Oğuz Soylu) arkadan gelip yetişti ve “Hoca

            kim olduğunu bilmiyordum. Daha sonra Doğan Hoca’nın Erşan                     dün Beşiktaş bayrağı asarken ağaçtan düştü” dedi. Aramızda
            Ekmekçi’nin dayısı olduğunu öğrendim. 1-2 ay sonra beni, Do-                  gülüşme oldu. Doğan Hoca, Oğuz Hoca’ya espri ile takıldı. O

            ğan Hoca’nın Isı Proses Bölümü’ndeki odasına götürüp tanış-                   sene Beşiktaş şampiyon olmuştu. Hatırladığım kadar Oğuz
            tırmıştı. Doğan Hoca o zaman Isı Proses Bölüm başkanıydı.                     Hoca Fenerbahçeliydi.
            10 Kasım 1988 günü Doğan Hoca derse geldi. Ancak çok                          Doğan Hoca derste çok ciddi olurdu ve ders anlatırken kimse-

            keyifsizdi. Sınıfa bakmıyor sadece tahtaya yazarak anlatıyor-                 nin dersi kaynatmasına izin vermezdi. Ancak 2. Dersin sonun-
            du. O günün anlamı şuydu; bir gün önce yani 9 Kasım 1988                      da 5-10 dk bazen fıkra anlatır bazen de başından geçen komik

            tarihinde Galatasaray, Neuchatel Xamax’ı Şampiyon Kulüpler                    olayları anlatırdı. Bazı zamanlar sınıfımızda buluna 3 kız öğ-
            Kupası’nda 5-0 yenmişti. Doğan Hoca ise çok iyi bir Beşiktaş                  renciyi dersin sonunda sınıftan çıkarır ve şöyle derdi; Biz şimdi
            taraftarıydı.  Galatasaraylı arkadaşlar o gün sarı kırmızı forma,             erkek erkeğe konuşacağız siz lütfen dışarı çıkın. Kendisinde

            atkı ve şapkalarla gelmişti. Doğan Hoca bir süre sustu, sonra                 çok şey öğrendik. Mühendislik mesleğini sevdirmek için çok
            sınıfa dönerek “Bu arada Galatasaraylı arkadaşları kutlarım                   uğraştı ve sevdirdi bize.
            ama yeter artık bu kaşkol ve formaları çıkarın” dedi. Galata-                 Toprağı bol olsun, ışıklar içinde uyusun.

            saraylı arkadaşlar hocayı kızdıracak bir şeyler söyleyince hoca               İbrahim Karakaş - Ventek
            sinirlenmedi. Sakince derse devam etti ama bir daha sınıfa
            doğru bakmadı.  Doğan Hoca çok iyi bir Beşiktaş taraftarıydı

            ve maçları takip ederdi.
            1988-1989 yılı güz döneminde Doğan Hoca’nın verdiği Genel

            Proses Tekniği dersini alıyordum. Dönem sonu final sınavında
            Doğan Hoca’nın sorduğu dört soruyu da yapmıştım. Geçmeyi
            beklerken 100 üzerinde 40 vermiş ve bütünlemeye bırakmıştı.

            Bütünleme sınavına başka bir sınıfta girdim. Tesadüfen finalde
            sorduğu soruların aynısı denk geldi. Aynı şekilde dört soruyu

            da yaptım. Aslında benzer cevapları yazmıştım. Bütünlemeden
            80 aldım ve geçtim. İlginç olan benzer 2 sınav kağıdına çok
            farklı iki not vermişti. İki hafta sonra okul açıldığında Doğan






            24           E-DERGİ • SAYI 7
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29